Friday, August 04, 2006

18 saat kala...

Son 25 gun kadar yoğun başka bir devre olmadı hayatımda. Üç hafta boyunca, iki gun hariç bir seferde üç saatten fazla uyumadım, ortalama uyku surem gun basina 5 sati gecmedi. Master tezim yine de bitmedi...Buyuk hayal karaklığı...Bloody Hell...

Fas'a gidişime 18 saat kala, ilk günlerimi gezerek değil de tez proofreading'yle geçireceğime inanamıyorum.

Arabamın satışı, taşınma ayrı dertler olarak sabır ölçeğimi yukarılara çeken olaylar oldu, ama Allah'a şükür dayanıklılık konusunda ilk dakikadan gol yemedim. Yarın havaalanında ne olacak bilmiyorum. Göz lenslerimin bir metre uzaklıktan enini tamamen göremedikleri büyüklükte iki bavul, backpack (50lt.), laptop, fotograf makinesi...

Akhawayn'den geliş saatimi öğrenmek için email atan müdür sekreterinden başka haber çıkmadı, ve ben Kazablanka havaalınında "Fransız I - Havaalanında nasıl kayıp olunmaz"?, başlıklı dersi almaya hazırlanabilirim, What a lovely day to learn French....

Yarin akşam lojmanıma yerleştiğimde beni beklemesini istediğim tek şey INTERNET, sıcak duşta fena olmaz yani, ama lütfen elektrikler olsun, ve evin üstü kapalı olsun. :) beklentilerimi ancak bu kadar düşürebilirim, bunlar olmazsa Ekim'de TR'de görüşeceğiz demektir. Şimdilik that's all yane, Hoşçakal Türkiye...