Tuesday, November 07, 2006

Sencer'in Fas Yalanları

***
Dikili Taş
***
Kocaman sıradan bir kayalıktı, boyamak hayli zamanımı aldı. Boyaların taşınması, fırçaların bulunması Fas'ta kolay işler değil. Çok pahalı olduğunu söyleyemem, ancak göründüğünden çok daha zahmetli bir işti. Üç gün sonunda bitirdiğimde benim de bu dünyada dikili bir taşım oldu diye düşünüyordum. Bir hafta sonunda fotoğrafa tekrar bakınca ne kadar yanıldığımı anladım.

"Gurur" ne kadar geçerli bir kavram bilemiyorum, yani "bu mudur?" dediğinizi duyar gibiyim. Ama o benim dikili olmasa da yatan mavi taşım. O benim yere serdiğim değil, ama yattığı yerde bir mana kazanmasına sebep olduğum kayalık.
Mezar taşları dikiliyken, dibinde ölüler yatar. Bu durumda, fotoğraftan anlaşılan, yatan taşın başında dikilen ben olduğuma göre; o ben ki mezarın başında yüzünde garip bir gülümsemeyle sırıtıyorum, bu durumda mezar taşı ve ölü rolleri değiştirmiş oluyor. Fotoğraf karesinde yaşamadığıma göre bu yargmda kusur yok.

Miloş savaş sonrası yerde yatarken, Sultan Murat yere serdiği, ölümüne mana kattığı bu Sırp Komutan'ın başında benzer bir gururla dikiliyordu. Muhtemel ki yüzünde benzer bir gülümse vardı bundan 550 yıl önce. Sonra ne olduysa oldu; ölü sanılan dirildi, ayağa kalktı, hançerini çıkardı ve güzelim mezar taşını devirdi.

Ben ise hala dikili taşımın beni devirmek için yapacağı hamleye hazırlanıyorum. Sultan Murat'ın hikayesi daha tedbirli olmamı öğütlüyor; tetikteyim, bekliyorum.
Ölürsün... Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye
Toprağında bir taş olur, beklerim...

4 comments:

Anonymous said...

merhaba,
yakında bir Fas vatandaşı ile evleniyorum. kendisi ile Türkiye ile Fas arasında bir iş yapmak istiyoruz. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz?
e-posta adresim
isarigul@hotmail.com
umarım görüşürüz
İLKER SARIGÜL

Anonymous said...

Hayirli olsun, email atarsaniz ve tam olarak ne konuda yardimimi istediginizi soylerseniz dusunurum. Ancak is konusunda benim cok bilgim yok, belki egitim ve sosyal yasam konusunda gozlemlerim faydali olabilir. Ve belki bir de Fas-Turk evlilikleri konusunda bir arakdasimla tansitirabilirim, TR'de yasiyorlar su an...Sevgiler, Sencer

gulunadi said...

selam.salı günü yani 28.11.2006'da fas-meknes'e 1 haftalığına görevli olarak gidiyorum.kültür ve turizm bakanlığında uzman yardımcısı olarak çalışıyorum.turizm konusunda bir sunuş yapacağız orda.blogunda yazanları okudum.güzel ve bilgilendiriciler.anladığım kadarıyla yoğurt bulamadın oralarda :) ben de oldukça yemek seçen biriyim.biraz yemeklerden bahseder misin bana?orada aç kalır mıyım acaba?yanımda bir şeylre götürsem mi?ne dersin?şimdiden teşekkürler.sevgiler.Arzu UÇAR

Sencer said...

Selamlar,
Tajin, kuskus laflarini cok sik duyacaksin; ne olduklarini herhangi bir rehber kitabinda bulabilirsin; benim tavsiyem ozellikle SU konusunda. Sidi Ali disinda hic bir markayi icemiyorum ornegin; ayrica naneli cay'da midemi bozuyor. Buyuk ihtimalle nedeni cesme suyu kullanmalari derdim ama lipton ictigimde bir sey olmuyor. Garip...
Et'leri hic sevemedim, yagli ve az et oluyor; tavuk ise 1 senedir kus gribinden zaten yemiyordum; geriye kalan sey ise BALIK. Ki eger sahil'de bir yerlere gidersen, CASA, RABAT, TANGIERS, ya da AGADIR sorun yok, ama MEKNES-FEZ'de zor. FEZ her bakimdan dikkat edilmesi gereken bir yer, MEKNES bence cok daha uygar bir sehir, FEZ fazla turistik ve fazlaca rahatsiz ediliyorsun, sabirli olmak da fayda var ya da mutlaka bir Fas'liyla gezmek iyidir. Email atarsan daha detayli yazarim, ve sunumun yer ve zamanini bildirirsen( ancak acil) universite'de ilan asip insanlari haberdar edebilirim, tabii eger halka acik ise. Degil ise belki burada ki ogrencilerimi getirebilirim? Sevgiler, Massaelema.Sencer